height="650"

Radyo Hayal Bahçe

BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN  

Gönderen Hayal Bahçe

*

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

NE ÇEKERSE, ANILARINDAN ÇEKER İNSAN  

Gönderen Hayal Bahçe

*



click to comment

Önemlidir ve çok şeydir; bir zamanlar sana açtığı ufuklar, verdiği emekler, içindeki heves, aldığı her nefes, seni çok sevmiş olması, onu çok sevmiş olman.

Ama ”iş”te de, “aşk”ta da, “düş”te de “şu an”dır, “bir zamanlar”dan daha önemli olan.

Yaşamsal hatadır – bunu “vefa”yla karıştırıp, “şu an”a razı olman, yarını anılarda araman.

Aksi iddia edilse de, öyle inanman istense de; bir tek sana aittir yaşam bisikletin.

Enerjisini, pedalına bastıkça elektrik üreten şarj dinamosundan alır kalbin.

Bisikletine aldığın yol dostun, sana pedallara hevesle bastırdıkça, yükünü paylaşıp yol göstermek, yolunu açık etmek için yanıp tutuştukça anlamlıdır.

Yokuşu birlikte tırmanmak da, kanatlarının altındaki rüzgarla birlikte süzülmek de, büyük ödülün tadını paylaşmak da, birlikte sarfedilen emekle güzeldir.

Ne çekerse anılarından çeker insan.

Emek artık esirgendiğinde, niyet tükendiğinde, arkandaki - kucağındaki ağır bir bohçaya dönüştüğünde, yağmur damlaları sadece senin başına düştüğünde, bir tek frene basmadiğı kaldığında, hatta onu bile yaptığında ve artık sana da, ona da yazık olmaya başladığında; “bir motosiklet bulması”nı dileyerek yola tek başına devam etmendir uygun olan.

** ** **

“Vefa” başka bir şeydir.

Vefa; elinden geldiğince – artık elinden gelmese bile – yüküne, emeğine ortak olabilmek için hala yanıp tutuşana sahip çıkmaktır.

Niyeti değil - gücü tükenmiş yol dostunu seve seve sırtında taşımak, tıkandığın, tükendiğin yerde inip bisikletinden bir ağacın dibinde birlikte yatmaktır...

düş hekimi yalçın ergir

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

KADİR GECESİ  

Gönderen Hayal Bahçe

*



EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

BEYAZ GÜVERCİN  

Gönderen Hayal Bahçe

*

 




BEYAZ GÜVERCİN

Süzülüp mavi göklerden yere doğru
Omuzuma bir beyaz güvercin kondu

Aldım elime, usul usul okşadım
Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım

Bembeyazdı tüyleri, öyle parlaktı
Açsam ellerimi birden uçacaktı

Eğildim kulağına; dur, gitme dedim
Hâreli gözlerinden öpmek istedim

Duydum; avuçlarımda sıcaklığını
Duydum; benden yıllarca uzaklığını

Çırpınan kalbini dinledim bir süre
Ve uçmak istedim onunla göklere

Ak güvercinin iri gözleri vardı
Güzelliğinden fışkıran bir pınardı

Soğuk sularından içtim, serinledim
Çağlayan bir nehrin sesini dinledim

Belki buydu sevmek hayat belki buydu
Işıl ışıldım, gözlerim dopdoluydu

Bir nağme yükseldi sevinçten ve hazdan
Bir nağme yükseldi, güzelden beyazdan

Uzattı sevgiyle pembe gagasını
Birden öğrendim hayatın mânâsını

Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış
Seninle bir çift güvercin olmak varmış


 
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

GÜN BATIŞI  

Gönderen Hayal Bahçe

*

 


GÜN BATIŞI

Güneş suya dalarken bitiyordu gün,

Ağır ağır dalgalara  aşkımızı yükledim,

Hasreti kalbimle  sarıp birazda küskün,
alıntı

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

""Aşk Denen Tek Hece Hâlâ Sende""  

Gönderen Hayal Bahçe

*





""Aşk Denen Tek Hece Hâlâ Sende""

Ne işim var bu saatte burada
Belki gelirsin diye mi bekliyorum seni
Gelmeyeceğini bilerek beklemek, sanki
Öleceğini bilerek kurşundan kaçmak gibi
O metalin soğuğunu hissetmek teninde
Son kez nefes almak istersin ya hani...

Gecenin ayazı çok soğuk
Gözyaşımsa beni ısıtmak istercesine sıcak-
Yanaklarımda izler oluşturmuş akan yaşlar
Hissediyorum, geçtiği yerler hala ıslak
Ve ben gecenin dört buçuğunda ağlarken
Aklımda sen varsın, yanımda da hayalin...

Zor bir karara vardım, seni düşünerek
Ben vazgeçtim senden, o güzel gözlerinden
Belki de üzdüm seni, kırdım istemeden
Hem kendime hem de sana ağladım bu gece
-Ama hâlâ sende, bana ait olan, aşk denen tek hece.-
Ben senden vazgeçtim, sen beni istemeyince...

-"Aşk Denen Tek Hece Hâlâ Sende
Her Ne Kadar Vazgeçtim Desem de..."
Alıntı

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

ERTELENEN.....  

Gönderen Hayal Bahçe

*


 

 

 

Yıllarca erteledim duygularımı..

Okunmadan atılmış kağıtlarda duygularım
Gecikilmiş bir aşk yazılı atılan kâğıtlarda
Hiç bir şey için geç değil belki
Belki, şimdi tam zamanı.
Bir de yürek sözden anlasa...
Hergün bir sonrasına ertelediğim itiraflar..
Sorular, döner, dolaşır beynimin içinde.
Beynimin içinde satır, satır duygularım..

Sustururum kaleme almadan...
Bir gün, bir sonraya ertelerim hergün.
Kendimin, kendimle savaşı bu
Bir sevebilsem gerçek ve hesapsızca,
Aşık olsam ertelemeden bir sonraki güne.
Bir umut ışığı yanar yüreğimde
Umudu ertelerim bu sefer..
Umudu ertelerim bir sonraki güne.

Aslolanları yaşamadan umarsızca..

Bir sonraki güne...

ALINTI

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

AYAZDA İKİ YÜREK...  

Gönderen Hayal Bahçe

*

             
                                               
                                     
Bu sabah beni uyandırmadan işe gitti. Giyindiğini duydum, ama kalkmadım. Kalkmak istemedim. Bir ara yatağa eğilip bir süre yüzümü seyretti. Soluğunu hissettim. Uyumadığımı fark etti sanıyorum. Ama bir şey demedi. Gözlerim kapalıydı, ama yüzüme umutsuz bir hüzünle baktığını hissettim.
Günlerdir doğru dürüst birşey konuşamıyoruz. Birbirimizden saklanarak yaşıyoruz sanki. Oysa bir yıl önce ne büyük bir hevesle başlamıştık birbirimizi sevmeye... 5 aydır bende kalıyor. Günlük hayatın o basit, o bayağı ayrıntıları sevgimizi acımasızca kemiriyor. Ama o bu konuyu açmaktan ısrarla kaçıyor. Ne zaman ilişkimizin nereye gittiğini konuşmak istesem, ya konuyu değiştiriyor, ya kaçamak cevaplar veriyor...
Kalktığımda mutfakta notunu gördüm: Sevgilim, öyle güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım. Bu gece işyerinde nöbetçiyim. Beni merak etme. Sevgiyle, yazıyordu...
Notunu okuyunca gözlerim doldu. Bir bıçağın ucu kalbimde hafifçe gezindi sanki... Ona karşı hoyrat davrandığımı hissettim bir an. İlişkimizin sürmesi için asıl çırpınan oydu sanki. Bir de bana bu aralar çok ihtiyacı vardı. Başka bir eve taşınacak gücü yoktu. Aslında ben de onu hayatımdan kolay kolay çıkaramazdım. Bir tek onunla huzur içinde uyuyabiliyordum. Bu sevginin en gerekli koşullarından biridir, bilirsiniz. Ama başka bir sevgiliyi, başka bir aşkı özlüyordum. Ve bu kentten uzaklara, çok uzaklara gitmek istiyordum. Hem onsuz uyuyamıyordum, hem de çok yalnızdım. Ben ondan uzaklaştıkça, o da benden uzaklaşıyordu. Uzaklaştıkça ruhumuz üşüyor, üşüdükçe de örtünüyor, birbirimizden gizleniyorduk. Gizlendikçe daha bir yalnızlaşıyorduk...
Bütün gün onu düşünüp içtim. Başka hiçbir şey yapmadım. Akşam oldu. Şehrin ışıkları yandı. Kalktım internetimin başına geçtim. Aslında yaptığım büyük bir hataydı. Bu ilişkiyi tamamen bitirebilirdim. Ama nedense kendime karşı koyamadım. Ve internette onun sayfasına girdim... Sayfasının ismi Ayazdaki Bir Yürek?ti. Fransız yönetmen Claude Saute'nin bu filmini birlikte gözyaşları içinde seyretmiştik... Filmin ismini günlerce sayıklayıp durmuştu. Benim de yüreğim hep ayazdadır, diyordu. Sinema tutkunuydu. Para bulduğunda çekmeyi düşündüğü bir sürü senaryosu vardı... Ama parası hiç olmuyordu. Zamanının daraldığını düşünüyor, yaptığı işlerin onu asıl yapmak istediklerinden uzaklaştırdığını fark ettikçe hırçınlaşıyor, bu yüzden çalıştığı yerlerde fazla barınamıyordu...
Kendimi tiyatrocu Ümit olarak tanıttım ona... Dedim ya, yaptığım büyük bir hataydı diye...
- Sizi tanımak istiyorum.. Ben tiyatroyla uğraşıyorum. Adım Ümit. Arada sırada dublaj yaparım. Adını söyledikten sonra, onu aramama iten nedenin ne olduğunu sordu.
- Sitenizin ismi Ayazda Bir Yürek. Yanılmıyorsam bu bir filmin adı.
- Evet, Claude Saute?nin filmi. Çok etkilenmiştim. Siz seyrettiniz mi?..
- Seyrettim. Ben de çok etkilenmiştim. Sinemayla ilgilisiniz galiba.
- İlgili ne demek. Sinema benim tek tutkumdur. Senaryo yazıyorum. En büyük idealim yazdığım senaryoları çekebilmek... Ama para meselesi işte...
- Şu an ne iş yapıyorsunuz?
- Reklamcılıkla ilgili bir dergide editörlük yapıyorum. Çok sıkılıyorum ve atılmam an meselesi... Sizin işler nasıl?
- Pek iyi sayılmaz, hatta berbat diyebilirim. Tiyatro çevresini bilir misiniz, bilmem. Hep ahbap çavuş ilişkileri geçerlidir. Yoz, çürümüş bir dünya. İdealist, dürüst insanlara yer yoktur bu dünyada...
- Desenize sinema dünyasından pek bir farkı yok. Peki söyler misiniz, bizim gibi insanlara ne zaman şans tanınacak?
- İşimiz çok zor. Ya kurallara uyacağız, ya da köşemizde bekleyip hüzün biriktireceğiz...
- Hayır, ben köşemde oturup beklemek istemiyorum. Mutlaka bireyler yapmalıyım.
- Şu an neredesiniz?
- Lanet olası işyerimdeyim. Bitirilmesi gereken sayfalar var. Yarın dergi baskıya girecek. Ya siz, siz neredesiniz?
- Ben evimdeyim. Ve canım hiçbir şey yapmak istemiyor.
- Yalnız mısınız?
- Evet, yalnızım.
- Birlikte olduğunuz kimse yok mu?
- Neden sordunuz?
- Hiç işte, öylesine sordum.
- Hayatımda biri var. Ama şu an evde değil.
- Peki siz, sizin hayatınızda biri var mı
- Evet, var...
- Ne iş yapıyor?
- Yazar. Oldukça da tanınmış bir yazar. Bir yılı aşkındır beraberiz.
- Nerede yazıyor?
- Nerede yazdığını söylemesem. Onu bilmenizi istemiyorum. Kitapları da var. Peki, siz ne zamandır birliktesiniz?
- Ne tesadüf bizim de ilişkimiz bir yılı aştı. Ama yolunda gitmeyen şeyler var. Tıkandık. Galiba. Birbirimizden gizlenerek yaşıyoruz ne zamandır. Aynı evdeyiz, ama birbirimizden çok uzaktayız...
- Bizim ilişkimiz de pek farklı sayılmaz. Biz de tıkandık. Ne zamandır yoğunlaşamıyor bana. Varsa yoksa yazıları ve okurları. Bazen beni görmediğini bile düşünüyorum. İlişkimiz tıkandıkça kendini yaptığı işe daha çok veriyor ve benden daha çok uzaklaşıyor.
- Hayatında başka biri olabilir mi?
- Biri değil, birileri var. Flört etmeyi çok sever. Ama ilişkiler biraz derinleşmeye, ciddileşmeye başlamaya görsün, hemen bitirir. Bağlanmaktan çok korkar.
- Peki, nasıl katlanıyorsunuz bu duruma, çok zor olsa gerek. Ben olsam dayanamazdım. Ayrılmayı düşünmüyor musunuz?
- Çok düşündüm. Ama bu konuda biraz korkağım galiba. Bir de ona çok alıştım. Yalnızca onunla uyuyabiliyorum.
- Sizin de hayatınıza başkaları giriyor mu?
- Evet, giriyor. Ama hiçbiri onun yerini tutmuyor. Hay Allah, neler konuşuyorum sizinle ben böyle... Ben en yakın arkadaşlarımla bile bunları rahat konuşamıyorum...
- Ama bana rahatça anlatıyorsunuz...
- Bilmiyorum, belki sizi hiç tanımadığım için, bana bir yabancı olduğunuz için bu kadar rahatım sizinle... Hiç tanımadığı insanlara daha kolay anlatıyor insan kendisini... Peki, siz birlikte olduğunuz insanla her şeyinizi konuşabiliyor musunuz?..
- Evet, desem yalan olur. Ben de sizin gibi hiç tanımadıklarıma daha rahat anlatıyorum kendimi...
- Sevgilinizin yerinde olmak istemezdim...
- Ben de sizin sevgilinizin yerinde olmak istemezdim.
- Hayatımız ne kadar yorucu değil mi? Belirsizlikler beni çok yıpratıyor. Her şey net olsun isterdim. Hiç tanımadığım birine en gizli şeylerimi anlatmak bana acı veriyor. Kendimden utanıyorum. Ama yine de yapıyorum. Ne kadar yalnızım demek ki, ne kadar susamışım birine kendimi anlatmaya... Sabah işe gelirken onu uyurken seyrettim. Öyle masum görünüyordu ki... Neden hiç başladığı gibi sürmez ilişkiler...
- Aşk çok güzel bir şeydir, ama kısa ömürlüdür.
- Kısa ömürlü olduğuna inanmıyorum. Aşkta Sahip olduklarımızın değerini bilmiyoruz, hemen tüketiyoruz. İlk günlerimizi öylesine çok özlüyorum ki. Soluk alamazdım bazen. Kış günü bütün pencereleri açardım. Yanımdayken bile özlerdim. Soluksuz kalıp öleceğim sanırdım hep. Nereye dokunsam ona dokunmuş gibi olurdum. Nereye gitsem beni gördüğünü hissederdim. Tanrım gibiydi o. Bedenime dokunurdum ve dokunduğum yer hazla titrerdi. Çünkü kendime dokunduğumda ona dokunmuş gibi olurdum. Kanardı dokunduğum heryerim, tıpkı onunla sevişirken kanadığı gibi... Ama son zamanlarda onu öptüğümde bir boşluğu öper gibiyim... Artık birbirimize tahammül etmek zorundayız. Para biriktiriyorum, ayrı bir eve çıkmak için. Bir süre daha onun evinde kalmaya ihtiyacım var.
- O bunları biliyor mu?
- Biliyor, ama bunları hiç konuşmuyoruz onunla. Gitmemi bekliyor sanırım. Yalnızlığı ve yazılarıyla baş başa kalmak istiyor ve uzaktaki bir sürü sevgilisiyle... Ayazda iki yüreğiz biz şimdi...
- Soluksuz kalırdım, dediniz ya, aklıma bir şey geldi. Gazetelerden birinde yazmıştı. Küçük bir çocuk karpuz yerken, kaçırmış. Aradan günler geçmiş. Çocuk gittikçe soluk almakta zorlanıyormuş. Tıkanmaları artınca doktora götürmüşler. Röntgen çekilmiş ve soluk borusunda karpuz çekirdeğinin kök yaptığı görülmüş... Soluğunu tıkayan buymuş. Hemen ameliyata sokmuşlar ve bu kökü söküp almışlar. Çocuk rahat soluk almaya başlamış. Ama birkaç gün sonra ölmüş!.. Aşktan söz edilince hep bu olay gelir aklıma. Aşıkken soluk almakta zorlanırız,ama aşk olmayınca, onu bizden aldıklarında ölürüz. Ve kimse niye öldüğümüzü anlamaz...
- Çok kötü oldum. Bütün bedenim ürperdi.Bana ne yaptınız böyle. Her şeyi unutmaya çalışıyordum oysa. Bütün duygularım ayaklandı birden... Sizde anlayamadığım bir şey var...
- Nasıl bir şey?
- Sanki sizi çok eskiden beri tanıyormuşum gibiyim... Biliyor musunuz, insanda uzun yola çıkmak duygusu uyandırıyorsunuz.
- Aşık olduğumu hissettiğim anlarda uzun bir yola çıkmayı çok isterim..
- En çok nereye mesela?..
- Trabzon?daki Uzungöl?e... Orada hem kendinizi sonsuzluk içinde hissedersiniz, hem de acı veren, ama şefkatli bir korunaklılık içindesinizdir.... Tıpkı aşk gibi...
- İnanmayacaksanız belki ama, ben de orasını düşünmüştüm.Ne tuhaf, internette kurulan dostluklara, yakınlıklara pek inanmaz, gülüp geçerdim. Ama şu an sizi görmeyi ve yüz yüze tanışmayı öyle çok istiyorum ki...
- Farkında mısınız, sabah oluyor?..
- Evet, vaktin nasıl geçtiğini fark etmemişim bile. Peki siz, siz benimle yüz yüze görüşmek istiyor musunuz?
- İstemiyorum, desem yalan olur... Hatta ben sizinle hemen bugün Uzungöl'e yola çıkmak istiyorum..
- Siz ciddi misiniz, yoksa benimle dalga mı geçiyorsunuz?
- Hayır, hiç olmadığı kadar ciddiyim. Ama siz bu yolculuğa hazır mısınız, sorun o...
- Hazırım... Ben biraz deliyimdir. Siz benim deli yanımı bilmiyorsunuz daha...
- Peki işiniz, asıl önemlisi sevgiliniz...
- İşimin canı cehenneme. Zaten bugün yarın çıkartacaklardı. Onlar atmadan ben ayrılırım şerefimle...
- Peki sevgiliniz?..
- Nasıldı o dizeler: Can çekişen aşkları vurmalı, Vurmalı ve sıradan bir intihar süsü verilmeli... Akif Kurtuluş'un dizeleri yanılmıyorsam..
- Sevgilinizin yerinde olmak istemezdim...
- Nerede ve kaçta buluşuyoruz?
- Atatürk Kültür Merkezi'nin önünde, saat 12.00?de... Peki sevgilinize ne diyeceksiniz?
- Onu arar, her şeyi söylerim, o işi bana bırakın. Hadi, şimdilik hoşça kalın...
Ve birkaç dakika sonra telefonum artarda kez çaldı. Açmadım tabii ki, telesekreter devreye girdi. Telesekreterin sesini iyice açtım. Konuşması tedirgindi. Beni incitmekten korktuğu belliydi:
Canım, birbirimizi çok sevdik, ama ne zamandır sevgimiz bizi korumuyordu.Son günlerde ikimizde çok yalnızdık. Bitmesi ikimiz için de iyi olacak. Seni hep güzel anmak istiyorum. Uzun bir yola çıkıyorum. Beni merak etme ve bekleme. Belki bir gün seni ararım. Hiç beklemediğin bir anda... Seni incittiysem bağışla.
Evet, ben de en az onun kadar deliydim. Hemen bavulumu hazırlamaya koyuldum. Beni görünce ya mahvolacak ya da uzun yola çıkacaktık. Birlikte ne zamandır çıkmayı düşlediğimiz, ama bir türlü çıkamadığımız o uzun yola...

Cezmi Ersöz

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

BİR MAVİ DENİZDEYİZ  

Gönderen Hayal Bahçe

*

click to comment


Bir mavi denizdeyiz şimdi seninle
ak bir martı gibi umut ve sevinç yüklü gemimiz
mutluluk rüzgarları vuruyor yelkenlerimize
pupa yelken yol alıyoruz sabaha
güneşli günlere çıkıyoruz mavi gecelere

seninle
güzelliklerin el değmemiş ormanlarındayız
düşlenmemiş renklerin çılgınlığı var bakışlarımızda
kulaklarımıza binlerce kuş sesi dökülüyor
şiir cıvıltıları üşüşüyor saçlarımıza
sevgi çelenkleri örüyor zaman içimizdeki ışıltılardan

türkülerle beslenerek,
bir çiçek büyüyor tüm zamanların özlem bahçelerinden
bütün küskün çocuklardan bir çocuk gülümsüyor geleceğe
şarkılar bizim artık
şiirler bizim
sevdamızı tüm sevgilerin üstüne koyup
yelin suyla öpüştüğü kıyılara atıyoruz acılarımızı

kaldırıp duvağını gökyüzünün
öpüyorum tüm beyaz bulutları alnından
dudakların dolunay oluyor, gözlerin yıldız
ben uçuk mavideyim
seninle sokaklar dolusu mutluluk
çiçekler dolusu sevgi ekiyoruz güzelliğin doruklarına
maviler boyu martılar uçurarak gökyüzüne

bir adem hava faslındayız şimdi seninle
yeni bir rüya görüyoruz,
yeni bir bahar yeşeriyor tenlerimizde
yeni bir masalı yaşıyoruz şarkıların tılsımında
güneşi, mehtabı, yıldızları içiyoruz tüm pınarlardan

dudakların kalplere sığındığı bir adada
binbir arzuyla köpürüp kabarıyor sular
şiir’in yedirenk kumları vuruyor kıyılarımıza

bütün ihanetlerden arı, bütün çirkinliklerden uzak
mavilere tırmanıyoruz ince alımlı ayaklarıyla aşkın
alıntı

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

KAPI ÇALAR !!!  

Gönderen Hayal Bahçe

*


Photobucket


Kapı çalar...

Kapıya koşarsınız. Yıllardır görmediğiniz bir dost gelmiştir. Sevinirsiniz. Sohbetleriniz saatler boyu hatta bütün gün sürer. "Yaşamak ne güzel" dersiniz içinizden. Hele böyle dostlar varken.

Kapı çalar...

Dürbünden bakarsınız. Kimseyi göremezsiniz. Dönüp yeniden koltuğa gömülürsünüz. Bir daha çalar. Bakarsınız, yine kimse yok. Tam o sırada bir daha çalınca kapıyı açarsınız. Komşunuzun oğlu, elindeki sopayla zile uzanmakta. Meğer tuzları bitmiş. İçeriden tuz getirirken kendi kendinize söylenirsiniz. "Elbette göremem. Keratanın boyu bir metre." Bu küçük hadise neşelendiriverir ortalığı.

Kapı çalar...

Düşüp bayılacak kadar şaşırırsınız. Askerdeki oğlunuz haber vermeden izne çıkmıştır. "Oğlum benim" diye hasretle kucaklarken göz yaşlarınızı zaptedemezsiniz. Mutluluğunuz oğlunuzun izni kadar uzar...

Kapının her çalışında sanki mutluluğa koşmaktasınız. Huzur tüter gözlerinizden. Her sessizlikte kulaklarınız zil sesi arar...

Ve kapı çalmaz...

O gün en büyük misafiriniz gelir. Adeta kapıyı kırmıştır. Alıp gider sizi, şaşırırsınız. "Niye haber vermedi?" diye içinizden geçirirken; "Doğduğundan beri zile basmaktayım" der.

Bir şeyler söylemek istersiniz o an. Ama o andan sonra diliniz dönmez.

Ölüm sessiz sedasız gelivermiştir...

Can Dündar 

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

AŞK BU MU?  

Gönderen Hayal Bahçe

*





AŞK NEDİR SİZCE
Aşk cesaret ister,kocaman bir yürek ister.
Aşk hayata karşı islenilen en doğru suç ortaklığıdır.
Aşk hayatın tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır.
Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz.
Ve elbette aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz.
Niçin aşk?
Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler?
Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü?
Hayır ! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı.Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı. Nedir şu aşk...?
Aşk hayatin bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir.
Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz.
Aşk;en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adi kendisidir zaten.
Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur,
"Aşık oldum" dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde.
Ama o zaman da aşkın insani alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.
Aşk hayata karşı islenen en güzel ve en doğru suç ortaklığıdır, aşk hayatin bütün tek düzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz.
Ve elbette yaşanılan aşkı suçlamak ,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmese de, acı çekeceğini hissetse de, yarin terk edileceğini bilse de, ailesini karsısına alacağını bilse de taviz vermemeli aşkından,
Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere.
Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur.
Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insani.
Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umurunda değildir.
İste aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belki de yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...
Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz , hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteliğin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.!!.
Lütfen ona haksizlik etmeyin .. Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme '' SENİ SEVİYORUM '' Demek İçin Geç Kalma ; Sevgiyle Kal ...

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

İNADINA SEVMEK...  

Gönderen Hayal Bahçe

*



…/ Şiirim beni bekliyor oysa ben bir sigara yakıp karanlık suların gölgesinde gizleniyorum. Efkâr mı geceye, yoksa ben mi efkâra yakışıyorum. Balkonumda azgın dalgaların sesini duymak istiyorum, vurdukça kıyıya sıçrasın yüreğim. Denizliklerde kandillerin titrek ışığından başka gecenin sessizliği var. Haydi diyorum, haydi... Deniz benim için çakıl taşı bırakıyor kıyıya ve usulca çekiyor dalgasını. Ben kokusunu içime çekmek istiyorum, rüzgârlarım uzak, tuzak olur sana diyor. Kıyı ben, kum tanesi ben, kuşlar ben… Kolay mı ölümsüz bir sevdayı kucağında ölümüne taşımak, göğüs germek tüm hükümlere ve hala inadına, inadına, inadına sevmek.


RENGİN ALACAATLI

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

YARİM  

Gönderen Hayal Bahçe

*



click to comment


Bu gün dünyaya kafa tuttum…

Ölüm le diriliş arasında gidip gelen,

Duygularım arasında gerilmiş sevdam

Arkasına bakmadan gitti yarim..


Köklerim sızlıyor dallarım kırık…

Zaman içimde hızla akıyor..

Ben mi dünyanın içindeyim Tanrım?

Dünya mı benim içimde anlayamadım..


Ayrılık kavrayamadığım bir ahval..

Dinmeyen sevda silsilesi bağrımda

Göçmen bakışlar geçiyor gözlerimde

Aynaya yaklaştım usul,usul

Yüzüme derin çizgiler demir atmış....


Hüznümün beldesinde tarumar olmuş,

Türkünün ezgileri duyuluyor …

Bir daha gelmeyeceğini biliyorum

Zaten kopacakmış gibi gelmiştin..

Ve..gittin..yarim…


Her düş,her haykırış sanki sen..

Her şarkı,her şiir sen..

Sessizliğin gizemli çağrısında yine sen..

Umutsuz gecelerin şarkıları,seni söylüyor hala,

Bazen coşuyor bazen ürküyor yüreğim.

Ay ışığının sızdığı cam ucunda sen..


Sanki beni izleyen kara bulutlar üzerime yağıyor

Kurtulamıyorum uçurumun eşiğinden

Korkum düşmek değil seni kaybetmek

Hadi tut ellerimi...

Aşka yürüyelim ,yaşam geçip gitmeden…

Ben senin seni sevdiğinden çok sevdim yarim…

By...AnemonisT


Yarim - YUCEL ARZEN

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

KADINIM...  

Gönderen Hayal Bahçe

*








Kadın

Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
yeşil bir harman yerinde
dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayâlimdir,
boynumda taşıdığım vebâlimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayâl ne vebâl.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim,
hayat arkadaşımdır.




NAZIM HİKMET


ayna kadınım -

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

BÖYLE SEVMELİSİN BENİ...  

Gönderen Hayal Bahçe

*


Photobucket



Acıları kurutmalısın,yüreğindeki sayfalarda.
Umut olmalı,heyecan olmalı kahverengi gözlerinde
Hüzünlerden kederlerden uzak olmalısın
Hayat bulmalısın ,huzur dolmalısın
İşte yaşamak bu,nefes almak bu demelisin
Gözlerimi düşündükce daha fazla sevmelisin
Bende seni senin gibi öyle sevmeliyim.
Korktuğumda sıkıca sarılabilmeliyim sana, Üşüdüğümde soğuktan titredğimde
Sen ısıtmalısın beni yüreğinle
Çocuklaşıp ağladığımda okşamalısın saçlarımı,
Tesellim olmalısın tesellin olmalıyım.
Yüreğinde merhamet düşüncelerinde vicdan olmalı,
Bütün güzelliklere kalbinde yer açmalısın.
Düşenlerin dostu,gülenlerin huzuru
Ağlayan herkesin umudu olmalısın.
Yağmurlar gibi yağmalısın,bir adım gelene,
Şimşekler gibi çakmalısın,karanlıkta gezene
Güneş gibi doğmalısın,garibanın gönlüne,
Yıldırım gibi düşmelisin,zalimlerin üzerine
Sen hep böyle olmalısın.
Ben seni sevdiğimden gurur duymalıyım
Acılara gülümseyebilmelisin
Hayat denizinden attığın her oltaya
Gülücükler takılmalı,umutlar yakalamalısın,
Umutların bugün doğmuş bebek gibi olmalı
Geçen her zaman büyütmeli onları
Bazan küçük bir tebessümün yaşatmalı beni
Bazanda koca bir yürekten akan sevgin.
Sevdamız sınırsız ve ölümsüz olmalı
Biz toprak olsakta sevgimiz dillerde dolaşmalı.
Ne varsa hayata dair paylaşmalısın benimle
Acolarını,sevinçlerini vede korkularını bilmeliyim.
Gözyaşlarımızı gizlemeden ağlayabilmeliyiz,
Sevinçlerimizi paylaşıp gülebilmeliyiz,
Korkularını anlatmalısın hiç çekinmeden
Korktuğunda hiç kimselerin bilmediği sığınağın olmalıyım.
Korkuları birlikte yenmeliyiz.
Sevmediklerini söyleyebilmelisin bana, bende sana
İçimde olmalısın yanımda yoksan bile
Hissetmeliyim varlığını fizanda olsan yinede
Tutkunsam,yanıksam sevdalıysam sana
Bedeli ölüm olmamalı, yaşatmalı beni
Senin vazgeçilmezin ben olmalıyım
Sende benim vazgeçilmezim olmalısın
Paylaşmak istemediğin tek varlık ben olmalıyım
Sen paylaşılmazım olmalısın
Beni herşeyimle kabullenmelisin ben buyum,böyleyim diyebilmeliyim korkusuzca
Hüzünlendiğimde huzur bulduğum kucak,
Mutluluğumda sarıldığım beden olmalısın.
Bütün şarkılarım sana hitap etmeli
İç çekmelerimin nedeni
Şiirlerimin ilhamı
Bütün sohbetlerimin konusu sen olmalısın.
Bir anda dört mevsimi yaşatmalısın bana.
Sevginle kış ortasında baharı getirmelisin,
Beni düşündüğünde güneş doğmalı şehre
Birdaha asla batmamalı.
Bedenimdeki bütün hücrelerimde sen olmalısın.
Damarlarımda sen dolaşmalısın,
Damarlarında dolaşmalıyım kan yerine
Hücrelerinde hissetmelisin beni bende seni
Canım olmalısın sen yaşatmalısın beni
Canın olmalıyım ben yaşatmalıyım seni.
sen ve ben olmamalı Türkçe'de ve diğer dillerde,
Biz olmalıyız yalnızca biz
Tek yürek, tek beden,Tek can olmalıyız.
Ben beni, sende yaşamalıyım
Sende seni,bende yaşamalısın.
Masallar anlatmalısın aşka dair,
Sevdalar işlemelisin yüreğinle yüreğime
Ayrılık kelimesi geçmemeli sözlerinde
Sen saçlarımı okşarken yanımdayken bile,
Yüreğimdeki denizlerden,hasret şiirleri haykırmalıyım
Bütün çılgın dalgalar,fısıldamalı kulağına
Kahverengi gözlerin yaşamamın tek nedeni olmalı
Saçların rüzgar olup göyaşlarımı kurutmalı
Uzaklardada olsak düşünmemeliyiz mesafelerle ayları
Zaman kavramı olmamalı içimizde
Sevgimiz büyümeli sığmamalı yüreğimize
Taşmalıyız ırmaklar gibi
Coşmalıyız ilkbaharda dereler gibi
Çöllerde Vaha olmalıyız
Bozkırlar sevgimizle yeşile dönmeli
Gözlerin karanlıkta ışığım olmalı
Sözlerin bilinmezliklere uçurmalı
Bulmacaların olmalıyım
Beni sen çözmelisin
İpuçların olmalıyımki,rahatlayabilesin
Benim olmalısın benimsin diyebilmeliyim.
Senin olmalıyım,benimsin diyebilmelisin.
Bütün duyguların bende yoğunlaşmalı
Seviyorsan tek sevdiğin ben olmalıyım
Kızabilmelisin bana bağırıp çağırabilmelisin
Küsebilmelisin bana, arasıra çekip gitmelisin.
Geri bana gelebilmelisin
Yenebilmelisin gururunu
Sevdiğini defalarca söylemelisin
Nefretini bütün açıklığıyla haykırmalısın
Sitem etmelisin edebilmelisin bana
Öfkeni yenebilmek için tokat bile atabilmelisin
Seni herhalinle sevebilmeliyim.
Kölemdir diye tanıtsanda dostlarına
Başım dik ve gururla evet kölenim diyebilmeliyim
eziyet etsende bana, ben seni sevdiğimi söyleyebilmeliyim.
Bir damla suyu bir parça ekmeği
Oturup katıksız yemeliyim senleKimseler bilmemeli açlığımızı bile
Sana ve bana ait ne varsa paylaşmalıyız senle verdiklerinle değil yalın halinlede
Sevmeliyim hissetmeliim seni.Düşüncelerinde yalnızben olmalıyım
Hayalimle yüreğini ben süslemeliyim.
Gözlerindeki aşk kıvılcımıyla yalnız ben yanmalıyım.
Vede benim ateşimle sen yanmalısın
Yüreğinle sarmalı,gözlerinle ısıtmalısın
Tenime her dokunuşunda ben inlemeliyim
Sen hiç tatmadığın kadar haz almalısın
Ve hiç bir zaman doymamalısın bana bende sana doymamalıyım
İhanetlerini aldatmalarını bilmeliyim
Açıkca söylemelisin bana
Bugün A şahsi ile seviştim diyebilmelisin
Fakat o an hayalinde ben olmalıyım
Öptüğün o tenin kokusunda hissetmelisin beni
Bedenine sahip olmalı o her kimse
yüreğin vede aldığın haz bana ait olmalı
Senleyken korkmamalıyım ölümden bile
Senin gibi mert senin gibi erkek olmalıyım
Yiğitliğin destanını öğretmelisin bana
Sonra cahilliğimi yüzüme vurmamalısın
Git dediğinde surat asmadan gitmeliyim
Kal dediğinde ateşinle daha çok yanmalıyım.Allahtan sonra taptığım tek varlığım olmalısın
Yüreğimden gelen sesle erkeğimsin diyebilmeliyim
Böyle sevmelisin beni,bende seni
Senin ruhun bende olmalı
Benim ruhum sende
sen öldüğünde bende yaşamamalıyım
İşte bitanem böyle sevmelisin beni bende seni
Kabülümsün,
Vazgeçilmezlerinle,
Olmazsa olmazlarınla,
bende senin kabulünsem,
Hazırım...
Hazırım senle tüm savaşlara....

ALINTI






EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

SEVGİ EKTİM PABUÇLARIMA  

Gönderen Hayal Bahçe

*



click to comment


Sevgi ektim pabuçlarıma
Taradım ömrümün saçlarını
Her biri ebruli hece
Her biri kaptan-i derya

Acılar zulada furya

Sevgi ektim pabuçlarıma
Suladım ömrümün gözyaşlarıyla
İtinayla. İtinayla
Yoklukta ve varlıkta
Tek esin kaynağım sensin!...

ALINTI

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

MEVSİMLİK ŞARKI  

Gönderen Hayal Bahçe

*




MEVSİMLİK ŞARKI

kanıyor takvimden gamsız ağaçsız
evlatlarını döver gibi seven bir sonbahar
güvertesinde adresini şaşırmış
kayıp bir sonbahar yağmuru

ömrümün sol anahtarısın
hazan makamının kapısını açan
ne yazlar gördüm ben
ilkbahardan kaçarken
bir mızrapa tutunan

ne bileyim ben
böyle bir şeydir herhalde
bir mevsimin şarkısı
ya da mevsimlik bir vivaldi sancısı...

ekim kasım işlerini öğrenirken bir keman
ağlamayı bir de,
şarkıya söz yürür,
yeşile aldanır suyun kudreti
ve sen hiçbir zaman
sol anahtarı yaptıracak bir çilingir bulamazsın
bana kalırsa sen,
ömrünün sonuna kadar,
o şarkının kapısında kalacaksın!



Yılmaz Erdoğan |

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

BİR GÜN BAKSAMKİ GELMİŞSİN  

Gönderen Hayal Bahçe

*

click to comment

Bir Gün Baksamki Gelmissin

Bir gün baksam ki gelmissin..
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar.
Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik
Saçlarinda ilkbahar..

Bir gün baksam ki gelmissin..
Gülüsünde taze serin bir rüzgar
Ellerin yine eskisi kadar güzel
Çiçek açmis dokundugun bütün kapilar..

Bir gün baksam ki gelmissin..
Hasretin içimde sonsuzluk kadar.
Sasirmis kalmisim birdenbire çaresiz.
Dökülmüs yüregime gökyüzünden yildizlar.

Bir gün baksam ki gelmissin..
Ne yüzünde bir gölge,ne dilinde sitem var.
Tozlu pabuçlarini gözlerime sürmüsüm
Benim olmus dünyalar. . .

 Yavuz Bülent Bakiler 

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

BİR TEK SEN VARSIN...!  

Gönderen Hayal Bahçe

*





BİR TEK SEN VARSIN...!

İçinde kaybolmak istediğim zaman bir tek sen varsın...
Kendimi unutmak istediğimde...
Kelimeler tekne,


Cümleler yelken...
Harfler ise bazen rüzgâr,


Bazen meltem...
Seninle kaybolmak kendini bulmakmış aslında...
Seninle yok olmak yeniden doğmak...
Sen varsın eninde ve sonunda...
Bir deniz misali...
Okyanusun dibinde nefes alabildiğim tek yer...
Tek sığınağım fırtınalarda...
Bana ait olduğunu tek düşündüğüm yer kelimelerim...
Onun için...
Ne zaman bunalsam orada kalır izlerim...
Ölürüm de bazen orada...
Ama öldüğümü herkesten gizlerim....

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

KENDİNE İYİ BAK...  

Gönderen Hayal Bahçe

*





“Kendine iyi bak” bir veda degil elveda cümlesidir çogu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde...

"Kendine iyi bak." Çünkü bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.“

“Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsünme. Çünkü ben de seni düsünmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, çünkü ben yazmayacagim. Sil beni yüreginden, çünkü ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan güzel seyler hatirina sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum.”

"Kendine iyi bak. Aramizda geçen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem çok önemli degil, iyi oldugunu varsayacagim ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslina bakarsan, çok da fazla umursamiyorum."

"Kendine iyi bak derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. Çünkü onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok aci vericidir, yürek parçaliyicidir. Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine “Kendine Iyi Bak” gözleriyle ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar…Ta ki son elveda mezar sessizligine bürününceye kadar…"

Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez “Kendine Iyi Bak “ derler ve giderler. Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine ölümü yeglerler. Onlar bu aciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet degil midir aslinda seni seveni, ihtiyaci olani yüzüstü birakip gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler. Seni parçalara ayirip, en büyük parçayi yanlarina alip giderler. Seni senden alip giderler.

Daha kötüsü suçlayamazsin onlari tüm bunlar için. Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardir elbet. Suçlatmaz kendini. Savasmadiklari için kizarsin ama suçlayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri için kizarsin ama suçlayamazsin. Yenildigin için kizarsin ama suçlayamazsin… Ayriligin kaçinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak derler ve giderler. Elinden umutlarini, düslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek anilari birakirlar geride, bir de hatirladikça gözyaslarina bogulasin diye unutulmayan nagmeler.

Arkalarina bakmadan çekip giderler eger yalniz kalmissan, çünkü insafsizliklarini görmek istemezler. Hersey o saniye orada bitsin, kapansin bu sayfa isterler. Bitti diyemedikleri için, kendine iyi bak derler. Kirildim ve affedemiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak; derler. Seni istemiyorum artik, hayatimdan çikaracagim ama bil ki hiç unutmayacagim; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Biliyorum çok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Vicdanlarini rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir, bilirler.

"Kendine iyi bak" bir noktadir çogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gözümdeki isik, dudagimdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen hayatima renk katan, sen yüregimdeki çarpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gönül yoldasim, sen bir tanesin. Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma.

Keske böyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem… Keske döndürebilsek zamani geriye. Keske bugünkü aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken, ben nasil tam olurum? Senden kalan boslugu kimlerle doldururum? Savassak, aramiza giren seytanla olmaz mi? Hani büyük asklar her türlü engeli asardi, hani gerçek dostluklar her sinavi geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanirdi? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en büyük zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi? Bunlarin hepsi yalan mi? Sahiden..., gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi?……….

Peki o zaman... Senin istedigin gibi olsun... Öyleyse...Sen de Kendine Iyi Bak.

"Kendine iyi bak" derler, kursunu kafana sikip giderler... ...

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

YEŞİLÇAM ŞARKILARI 3  

Gönderen Hayal Bahçe

*

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

YEŞİLÇAM ŞARKILARI 2  

Gönderen Hayal Bahçe

*

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

YEŞİLÇAM MÜZİKLERİ 1  

Gönderen Hayal Bahçe

*

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

MODERN TALKİNG  

Gönderen Hayal Bahçe

*

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

GÖNÜLDEN DİLE GELENLER  

Gönderen Hayal Bahçe

*

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

YAĞMURLU BİR GÜN  

Gönderen Hayal Bahçe

*

click to comment




yagmurlubirgun-Ben Seni Seviyordum sen bilmiyordun - Ben Seni Seviyordum sen bilmiyordun..

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

SEVGİSİZ YÜREK OLMUYOR  

Gönderen Hayal Bahçe

*



Photobucket


SEVGİSİZ YÜREK OLMUYOR

DİLİM HAYKIRAMADI SANA OLAN HASRETİMİ,
ADIN BEYNİMDE HER DAİM KAZILI KALDI.
GİTME DEMEK İSTESEM DE SÖYLEYEMEDİM Kİ,
GÖZLERİM GÖZLERİNDE, YÜREĞİM SENDE REHİN KALDI.
SEVGİSİZ YÜREK OLMUYOR, SÖZÜM ONA USLANDI,
ÜMİTLER SENDE, HASRETLER BENDE KALDI.
GÖZÜMDEN AKAMAYAN YAŞLAR YÜREĞİMİ ISLATTI,
ASTIM KURUSUN DİYE GÜNEŞE, SANIRIM RENGİ ATTI.
AMACIM KAFA TUTMAK DEĞİL SANA OLAN SEVDAMA,
ÖZLEMİMDEN DOLAYI GÖNLÜMDE MED CEZİRLER BAŞLADI.
NOKTA KOYAMADIM BEN ASLA BU SEVDAYA,
SEVGİN KALBİMDE , DUYGULARIM BU SATIRLARDA GİZLİ KALDI.

ALINTI


Bodyguard soundtrack - Witney Huston

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

GİDİŞ...  

Gönderen Hayal Bahçe

*

click to comment

Göçme mevsimi gelince uçar gider kuslar... ne gelecek olanı bekler nede gelmesi gerekenin mazeretlerini dinler... gitme vakti gelince durmaz- durdurulmaz göcenler....


Ebru Gundes-yilmaz erdogan - Lacinist

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

BU SANA SON SATIRLAR...!!  

Gönderen Hayal Bahçe

*



click to comment

Sensizim.. Üşüyorum!
Bu sana yazdığım son satırlar...
Bu dinlediğim son şarkı bizim üstümüze söylenmiş.
Kilit vurdum kalbime, umutlarıma.
Ne bundan böyle sevdaya dair bir şeyler beklenebilir yüreğimden
ne de nefret edebilirim birinden.
Ben hamal değilim ki; hep kahrını taşıyım ömrün;
Alın atık üzerimden hayata dair ne varsa.
Alın sevdaya dair acıları, paylaşın aranızda...
Sen sanıyorsun ki, kolay geliyor gidişin bana..
Arkanı döndüğün ilk andan gözlerim gülecek mi yeniden sanıyorsun? Söylesene!
Sen ne sanıyorsun aşkı, sevgiyi, söylesene!
Kolay olan, kaçmaksa, yalansa, vazgeçişse; ben zor olanı seçiyorum ve
Seni Hala Seviyorum.
Sen öyle san, farzet ki her şey çok kolay...
Gittiğini sandığın sen, giderken bende kalanlarını, yani seni, yani aşkı, yani bizi alamayacaksın benden....
Geri vermeyeceğim onları, benim onlar, bana ait.
Biliyor musun, acı olan asla gidişin değil..
Belki bir gün sevmeyi öğrendiğin de yanında ben olmayacağım..
Bir sabah gözlerini yeni doğan güne açtığında başkası olacak yatağında.. Benim içinse sadece "sen" var olacak baktığım her yerde...
Ve işte ilk defa o gün sebepsiz ağlayacağım, o gün yaan yağmur gizlemeyecek
gözyaşlarımı.
Kim bilir belki de aynadaki hayalin ilk kez asacak suratını bana
ve o sabah sensiz ve üşümüş uyanacağım!
Her şeyin bir bedeli var biliyorum ve bende bu bedeli ödüyorum.
Ödediğim bedel sensizlik, yalnızlık, aşksızlık
Oysa yüreğim her şeye rağmen mutlu olmanı diliyor....
Seni bulduğum yerden başlıyorum yürümeye..
Seni düşünüyor ve gecenin ayazında üşüyorum..
Veda bile etmeden gidişin geliyor aklıma, sadece susuyorum....

ALINTI

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

ADI NİSAN OLSUN BU YAŞAMIN...  

Gönderen Hayal Bahçe

*





Adı Nisan Olsun Bu Yaşamın

Adı Nisan olsun bu gerçeğin.
Ayrılığın tekil sızısını hissetmenin,
Ve senden sonraki yaşantımın,
Adı Nisan olsun.

Öteki renklerini aldığın,
Tek mevsimlik dünyamın,
Ve senden bana kalanların,
Rotasız başlayan yolculuğumun,
Her limanda yüzleştiğim sensizliğin,
Adı Nisan olsun.

Bir türlü gelmeyen geleceklerin,
Bir yarısı sende kalan geçmişin,
Ve her gün biraz daha kaybolan iyimserliğimin,
Adı Nisan olsun.

Gittikçe tuhaflaşan tavırlarımın,
Azalan ideallerimin,
Alışkanlık haline gelen sıradanlıkların
Birbirine benzeyen her günün
Adı Nisan olsun.

Aklımda kalan şarkı sözlerinin,
Anılarını sakladığım kirli odamın,
Yağan yağmurun,
Cama dayanmış soluk yüzümün,
İçimde ağlayan çocuğun,
Adı Nisan olsun.

Artık gelmeyeceğine olan inancımın,
Eksik yüreğimin, göremediğim renklerin,
Sensizliğin, yarım kalmışlığın,
Adı Nisan olsun.

Değişmeyen şeylerin,
Aynı filmin tekrarına benzeyen rüyaların,
Sadakatini elden bırakmayan gönlümün,
İçimdeki yalnız şairin, bu yaşantının,
Ve bu şiirin adı Huzun olsun.

(alıntı)

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu